Bebeğin ilk 6 ay anne sütünden başka su dâhil hiçbir ek besine ihtiyacı yoktur.
Bebeğinizi ilk 6 ay boyunca yalnızca anne sütü ile besleyin.
6. aydan sonra emzirmenin yanında uygun miktar, şekil ve sıklıkta ek besinlere başlayın.
Anne sütü, annenin kendi bebeği için özeldir.
Hatta prematüre doğan bebeklerin anne sütünün özellikleri bebeğin gelişimine göre farklı besin değerlerine ve özelliklere sahiptir.
Bu nedenle,
Anne sütü bebeğin ilk 6 ayda gelişim ve büyümesine oldukça fazla katkı sağlar.
6. aydan sonra ise anne sütüne ek olarak tamamlayıcı ek gıdalara başlanabilir.
Anne sütüne 2 yaş ve ötesine kadar devam edilmesini önerilmektedir.
Anne Sütü Teşvik ve Uygulama Politikası
Anne Sütü Teşvik ve Uygulama Politikası (Sağlık Bakanlığı) ve Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) önerisine göre sağlıklı doğan her bebeğin;
*Doğumdan sonraki ilk yarım saat içinde emzirilmesi ve ilk 6 ay sadece anne sütü alması gerekir.
Anne Sütü ve Emzirmek; Bebek Sağlığı
Anne sütü ve emzirmek bebek sağlığı için önemli olduğu kadar kadın sağlığı için de önemlidir.
Emzirmek:
• Meme kanseri riskini azaltır.
• Memede süt birikiminden dolayı oluşan komplikasyonları ortadan kaldırır.
• Doğum sonrasında rahmin toparlanmasını sağlar.
• Yumurta kanserinden koruyucu etkileri bilinmektedir.
DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜ
Emzirme, çocuk sağlığını ve hayatta kalmasını sağlamanın en etkili yollarından biridir.
Bununla birlikte, yaklaşık 3 bebekten 2'si önerilen 6 ay boyunca yalnızca anne sütüyle beslenmemektedir; bu oran, 2 yılda düzelmemiştir.
Anne sütü bebekler için ideal besindir.
Güvenlidir, temizdir ve birçok yaygın çocukluk hastalığına karşı korunmaya yardımcı olan antikorlar içerir.
Anne sütü, bebeğin yaşamın ilk aylarında ihtiyaç duyduğu tüm enerji ve besinleri sağlar ve ilk yılın ikinci yarısında çocuğun beslenme ihtiyacının yarısı veya daha fazlasını, ikinci yarısında ise üçte birini karşılamaya devam eder.
Anne sütüyle beslenen çocuklar zeka testlerinde daha iyi performans gösterirler, fazla kilolu veya obez olma olasılıkları daha düşüktür ve ileriki yaşamlarında diyabete daha az eğilimlidirler.
Emziren kadınlarda meme ve yumurtalık kanseri riski de azalır.
Anne sütü ikamelerinin uygunsuz pazarlanması, dünya çapında emzirme oranlarını ve süresini iyileştirme çabalarını baltalamaya devam ediyor.
SAĞLIK BAKANLIĞI
Toplumun ve onu oluşturan bireylerin, sağlıklı ve güçlü olarak yaşamasında ekonomik ve sosyal yönden gelişmesinde, refah düzeyinin artmasında, mutlu, huzurlu ve güvence altında varlığını sürdürebilmesinde yeterli ve dengeli beslenme en temel koşullardan biridir.
Yetersiz ve dengesiz beslenme; bir yandan bireylerin fiziksel, sosyal ve zihinsel gelişimlerini, diğer yandan da toplumun ekonomik ve kültürel gelişimini olumsuz yönde etkilemektedir.
Bu olumsuz etkiler en çok bebeklerde ve çocuklarda görülmektedir.
Son 30 yıldır anne sütü üzerinde yoğunlaşan çalışmalar anne sütünün eşsiz bir besin olduğu ve bebek beslenmesindeki yerinin doldurulamayacağı gerçeğini ortaya çıkarmıştır.
Bunun sonucu olarak anne sütü kullanımı tüm dünyada tekrar yaygınlaşmıştır.
Emzirme, annelerin ve bebeklerinin sağlığı ve refahında en önemli faktördür.
Diğer hiçbir besleme seçeneği emzirmenin kanıtlanmış yararlarını sağlamaz.
Sağlıklı ve Ekonomik
Yapılan çalışmalar; çocukluk çağı ölümlerini, emzirmenin tek başına %13, doğru tamamlayıcı beslenme uygulamaları ile birlikte yaklaşık %20 oranında azalttığını ortaya koymuştur.
UNICEF’e göre; anne sütü ile beslenmeyen çocuklarda ölüm oranları beslenenlere göre 4-6 kat daha fazla olmaktadır.
DSÖ verilerine göre 5 yaş altı çocuk ölümlerinin %7 sinden tek başına sorumlu olan beslenme yetersizlikleri, yaklaşık yarısının da altında yatan temel nedeni oluşturmaktadır.
DSÖ, emziren kadın oranları yüksek olsaydı yılda 800 binden fazla yaşamın kurtulacağını belirtmektedir.
Bebeğin ilk 6 ay sadece anne sütüyle (su dahi verilmeden) beslenmesi, 6'dan sonra ek gıdalara geçilse bile en az 2 yaş ve ötesine kadar emzirilmeleri gerekmektedir.
Uzmanlar, anne sütüyle beslenen bebeklerin ishal, zatürre, orta kulak iltihabı, alerjik hastalıklar, daha ileri yaşta ortaya çıkan tip 1 ve tip 2 diyabet, çölyak, iltihabi bağırsak hastalıkları, hipertansiyon, kanser, alerji, astım, şişmanlık ve obezite, multipl skleroz, diş yapısı bozuklukları ve bazı ruhsal hastalıkların daha az görüldüğünü belirtmektedir.
Ayrıca anne sütüyle beslenenlerin okul başarılarının daha yüksek olduğu da bilinmektedir.
Anne sütüyle beslenmenin, bebeğe olduğu kadar, anneye ülke ve aile ekonomisine ayrıca çevreye de katkısı vardır.
Bebek Dostu Çalışmaları ve Emzirme haftası
Beslenme yetersizliklerinin önlenmesi için atılması gereken ilk adım emzirmenin doğumdan sonra en kısa sürede başlatılması, anne sütü ile bebeklerin tek başına ilk 6 ay emzirilmesi, 6. ayın ardından uygun ek besinlerle emzirmenin 2 yaş ve ötesine kadar devam ettirilmesidir.
Bakanlığımız tarafından bu amaçla ülkemizde çocuk sağlığının korunması, hastalıkların azaltılması, bebek ve çocuk ölümlerinin önlenmesi için diğer çocuk sağlığı programlarına paralel olarak 1991 yılından itibaren “Anne Sütünün Teşviki ve Bebek Dostu Sağlık Kuruluşları Programı” yürütülmektedir.
Bu kapsamda Emzirmenin korunması ve desteklenmesi ile programın temelini oluşturan başarılı emzirmede 10 adım stratejisinin tüm sağlık kurum ve kuruluşlarında uygulanması ve devamının sağlanması, ayrıca beslenme bozukluklarının önlemesi yoluyla çocuklarda ölüm ve hastalık oranlarını düşürmek hedeflenmektedir.
Program tüm dünyada da uygulanan “Bebek Dostu Hastaneler” kavramı ile başlamış, 2000’li yıllara gelindiğinde birinci basamak sağlık kuruluşlarının da dahil olması ile “Bebek Dostu Sağlık Kuruluşları” olarak ilerleme kaydetmiş, ardından önce Bebek Dostu İl ve daha sonra çalışmalarını bir adım daha ileri taşıyan illerimiz için Altın Bebek Dostu İl kavramları geliştirilmiştir.
Hâlihazırda 156 ülkede uygulanmakta olan program kapsamında dünya genelinde 20 binin üzerinde bebek dostu hastane mevcuttur ve bu hastanelerin 1302 tanesi ülkemizdedir.
Yürütülen başarılı çalışmalar sonucunda sadece anne sütü ile beslenen bebek oranında artış sağlanmıştır.
Ülkemizde doğan tüm çocukların %96,5’i bir süre emzirilmektedir.
Ayrıca ortanca emzirme süresi 17 aya yükselmiştir.
Gelinen bu noktayı daha da geliştirmek ve emzirme konusunda farkındalık yaratmak için ülkemizde her yıl Emzirme Haftası kutlanmaktadır.