1-7 EKİM EMZİRME HAFTASI
05 Ekim 2022

Sağlık Bakanlığı tarafından ülkemizde 1991 yılından beri anne ve çocuk sağlığı hizmetleri kapsamında bebek ve çocuk sağlığının korunması, hastalıkların azaltılması ve ölümlerin önlenmesi için “Anne Sütünün Teşviki ve Bebek Dostu Sağlık Kuruluşları Programı” yürütülmektedir.

Dünya Sağlık Örgütü tarafından da önerilen bu programa göre; bebeklerin doğumdan hemen sonra emzirmeye başlatılması, ilk altı ay sadece anne sütü verilmesi ve altıncı aydan sonra da uygun besinlerle beraber emzirmenin iki yaşına kadar sürdürülmesi öngörülmektedir.

Anne sütünün teşviki ve emzirmenin özendirilmesi konusunda toplumsal farkındalık oluşturmak amacıyla her yıl 1-7 Ekim tarihleri Emzirme Haftası olarak kutlanmaktadır.

Bu çok özel haftanın önemi vesilesi ile anne sütünün sayılamayacak kadar fazla olan faydalarını da bilerek bazı temel noktalara dikkat çekmek istedik:

NEDEN ANNE SÜTÜ ?

           Bebek için en iyi gıda olan anne sütü yaşamın ilk altı ayında bebeğin tüm beslenme ihtiyaçlarını karşılamaktadır. Anne sütü, insan bebeğinin beslenme ihtiyaçlarına benzersiz bir şekilde uygundur ve hem anneler hem de çocuklar için bir dizi hastalığa karşı koruma sağlayan benzersiz bağışıklık sistemi ve yangı azaltıcı özelliklere sahip bir maddedir. Anne sütü; emzirmeyle birlikte aylar içerisinde bebeğin beslenme, bağışıklık ve gelişimsel ihtiyaçlarına göre değişmektedir. Emzirme sırasında düzenli ten teması ve yakın ilişkide bulunma bağlanmayı destekler. Anne sütü enfeksiyon karşıtı faktörler içerir ve bu sayede ishal, kulak enfeksiyonları gibi bazı hastalıklara karşı koruyucudur. İlk altı ay anne sütü ile beslenen bebeklerde akut orta kulak iltihabı riski, yalnızca mama ile beslenen bebekler arasında yüzde 100 daha yüksek olduğu saptanmıştır. Şiddetli alt solunum yolu enfeksiyonları ve lösemi gibi nispeten nadir fakat ciddi hastalıklarla ilişkili risk, mama  ile beslenen bebekler için de daha yüksektir. Yaşamın ilk yılında alt solunum yolu hastalığı nedeniyle hastaneye yatma riski, mama ile beslenen bebeklerde, en az dört aylık anne sütüyle beslenenlere göre yüzde 250’den fazladır. Ayrıca, ani bebek ölümü sendromu riski, hiç anne sütüyle beslenmeyen bebekler arasında yüzde 56 daha fazladır. Bunların yanında anne sütü, çocukluk ve erişkinlik döneminde de fazla kilolu olma, obezite, diyabet ve astım gibi hastalıklara karşı bireyi korumaktadır. Yapılan çalışmalarda anne sütü ile beslenen bebeklerin daha yüksek zeka seviyesine sahip olabileceği düşünülmektedir.

            Anne sağlığı açısından emzirmenin yararlarına bakacak olursak, hiç anne sütüyle beslemeyen kadınlarda meme kanseri riskinin daha yüksek olduğu bilinmektedir. Benzer şekilde, hiç emzirmemiş kadınlarda yumurtalık kanseri riski, emziren kadınlara göre yüzde 27 daha yüksek bulunmuştur. Genel olarak, sadece anne sütüyle besleme ve daha uzun süre anne sütüyle besleme, daha iyi anne sağlığı sonuçlarıyla ilişkilidir.

            Emzirmenin başlıca öneminin anne ve çocuğu için sağlık avantajları olduğu gösterilse de bir diğer önemli faktör psikososyal etkileridir. Anne bebek bağlanmasını kolaylaştırmakla birlikte annelerin neredeyse yüzde 13’ünün yaşadığı ciddi bir durum olan doğum sonrası depresyon riskini azaltmaya yardımcı olabilir. Bu bozukluk, özellikle bebeğine tam olarak bakamadığında, yalnızca annenin sağlığı için değil, aynı zamanda çocuğun sağlığı için de risk oluşturmaktadır.

            Uygun emzirme uygulamalarını izleyen ailelerin, yalnızca ilk yılda bebek maması için harcamalarında ciddi miktarda tasarruf edebileceği tahmin ediliyor. Artan emzirme oranları, çeşitli hastalıkların ve sağlık koşullarının yaygınlığını azaltmaya yardımcı olabilir ve bu da daha düşük sağlık bakımı maliyetleriyle sonuçlanır. Aynı zamanda alt solunum yolu enfeksiyonları, ishal, astım, atopik dermatit, kulak enfeksiyonları gibi bir çok enfeksiyonu azaltmasından ötürü hastane yatışları ve bu yatışların sebep olduğu doğrudan tıbbi ve dolaylı maliyetlerde de azalmaya neden oluyor.

            Emzirme aynı zamanda çevresel faydalar sağlar; insan sütü, yaklaşık ilk altı ay boyunca bebeklerin beslenmesinde eksiksiz bir kaynak görevi gören doğal, yenilenebilir bir besindir. Ayrıca, bebek mamalarının aksine hiçbir ambalaja ihtiyaç duymaz. Formül mama ile beslenen her bir milyon bebek için 150 milyon mama kabı tüketilmektedir. Bu kapların bazıları geri dönüştürülebilirken, çoğu çöplüklere gitmektedir. Emzirme, annelerin az miktarda ek kalori tüketmesini gerektirse de, genellikle kaplara, kağıda, hazırlanacak yakıta ve ulaştırmaya ihtiyaç duymaz ve değerli küresel kaynaklardan ve enerjiden tasarruf ederek karbon ayak izini azaltır.

        Dünyadaki farklı sağlık dernekleri tarafından kabul edilen ortak görüş, ilk altı ay boyunca bebeklerin sadece anne sütü ile beslenmenin sağlanması ve anne sütü dışında su dahil hiçbir gıda verilmemesidir. İki yaşa kadar emzirmenin devam edilmesi önerilmektedir.

             Çoğu bebek için emzirme öncelikli olarak tavsiye edilirken bazı anne ve bebeğin sahip olduğu hastalıklarda emzirme önerilmemektedir. Bu hastalıkların varlığı durumunda hekimleriniz tarafından bilgilendirme yapılacaktır.

             - Emzirmeye doğumu izleyen dakikalar içerisinde başlanmalı ve gün içerisinde çocuk gereksinim duydukça da devam edilmelidir.


           - Anne sütü, yenidoğan ve süt çocukları için ideal bir besindir. Bu dönemdeki çocukların gelişmesi için ihtiyacı olan tüm besin öğelerini içerir.

           - Emzirme anne sağlığı açısından da çok önemlidir. Meme ve yumurtalık kanserlerinin oluşum sıklığını azaltır. Ayrıca emziren anneler doğum öncesi kilosuna hem daha kısa sürede hem de daha sağlıklı bir biçimde dönebilir.

           - Anne sütü ile beslenmenin çocuk sağlığına uzun dönemde de faydaları vardır. Anne sütü ile beslenen bebeklerde erişkin dönemde hem hiperkolestrolemi hem de hipertansiyon daha az görülür.

          - Anne sütü hijyenik bir besin öğesidir, ücretsizdir, kolayca elde edilir, temizdir, vücut sıcaklığındadır, hazırlama gerekmez, bebek istediği anda verilebilir. Ayrıca mama hazırlama aşamasında yapılabilecek hataların önüne geçilmiş olur.

          - Çocukla annenin arasındaki sosyal bağın gelişiminde anne sütü ile beslenmenin olumlu katkıları bulunmaktadır.

          - Anne sütü içerdiği immunglobulinler nedeniyle çocukluk yaş grubundaki ölümlerin en sık iki nedeni olan diyare ve pnomoniden de korur.

          - Özellikle erken doğan bebeklerde, doğum haftasına göre her annenin sahip olduğu süt kendi çocuğu için ideal besinleri içerir. Bu da gelişmesi muhtemel bazı sorunlardan bebeği koruyucu özelliktedir.